İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@İSTÜN, Üniversite mensupları tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Yayın
Sağlık araştırmalarında patent verilerin gücü: Stratejiler ve uygulamalar
(2025) Delibaş, Burak
Sağlık araştırmalarında patent verileri, yenilikçi fikirlerin ticarileşme potansiyelini ve teknolojik gelişim süreçlerini anlamada kritik bir rol oynar. Bu veriler, tıbbi cihazlardan ilaç keşfine, biyoteknoloji uygulamalarından tedavi yöntemlerine kadar birçok alanda bilim insanlarına yön verir. Araştırmacılar, patent verilerini kullanarak mevcut teknolojileri inceleyebilir, boşlukları tespit edebilir ve kendi çalışmalarını stratejik bir şekilde yönlendirebilir. Ayrıca, patent verileri sayesinde hem akademik hem de endüstriyel iş birlikleri kolaylaştırılarak, sağlık hizmetlerinde dönüşüm yaratacak inovasyonların önü açılabilir. Temelinde iyileştirmek ve kolaylaştırmak olan inovasyon için en önemli unsur niyettir. İnovasyon (yenileşim) ürün, hizmet, süreç, pazarlama ve sosyal alanlar gibi birçok konuda gerçekleşebilir. İnovasyon kültürünün sonucunda marka, tasarım, faydalı model ve patent gibi çıktılar alınabilir. Patent analizleri ile; paydaş seçimi, iş birliği fırsatı, rakip analizi, hukuksal analiz, çalışma konusu takibi veya etkileşimi, Ar-Ge yönünün değişimi, sorun çözümleri, taklidi engelleme ve itibar kazanımına yönelik veriler elde etmek mümkündür.
Yayın
Analyzing the potential of distance education: Benefits and future trends
(2024) Kırtay, Seda; Kırtay Kara, Melike
Distance education is an important educational paradigm that expands educational opportunities and provides students with a comprehensive learning experience. It has many advantages such as expanding educational networks by eliminating geographical and socioeconomic barriers, providing flexibility of location and time, providing students with access to a variety of educational resources that provide personalized learning opportunities, allowing them to progress at their own pace and receive feedback from the instructor, tailoring the training to their specific interests and needs, interacting with teachers, and engaging in collaborative activities with colleagues. In this context, current research and resources on distance education were examined in this study. By analyzing the results of previous research and case studies, the benefits of distance education and future trends were determined. In this way, inferences were made about how distance education can be developed and how educational institutions can adapt to this change.
Yayın
Ebedi gençlik arayışında anti-aging besinlerin etkisi ve drosophila melanogaster üzerinde yapılan çalışmalar
(İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Yayınları, 2024) Yorulmaz, Esma; Kardeş, Elif
Yaşlanma süreci, geçmişten bugüne birden fazla tanımla ve birden fazla boyuta indirgenerek açıklanmıştır. Kabul gören tanımlardan biri yaşlanmayı, vücudun zamanla birçok hastalığa kucak açtığı, ruhsal, fiziksel ve sosyal açıdan gerilediği, morfolojik açıdan değiştiği, kaçınılmayacak bir süreç olarak açıklamıştır. Yaşlılık döneminde bedensel ve zihinsel sağlık sorunları görülmektedir. Kronik hastalıkların sıklığının artması, fiziksel aktivitelerde kısıtlılık yaşanması, bellek ve bilişsel fonksiyonlarda azalma görülmesi bireyi olumsuz etkilemektedir. Yaşlanma sürecinin durdurulması mümkün olmamakla birlikte sürecin yavaşlaması için birey birçok alandan destek alabilir. Geçmişten bugüne yaşlanmayla ilgili birçok teori ortaya atılmıştır. Bu teorilerden en çok kabul göreni serbest radikal teorisidir. Zamanla artan çevresel kirlilik, sigara kullanımı ve fast- food tarzı beslenmenin yaygınlaşmasıyla vücutta serbest radikaller de artmaktadır. Reaktif oksijen türlerinin hücre ve moleküllerde hatta genetik materyalde hasar meydana getirmesi sonucunda yaşlanma süreci hızlanmaktadır. Bu teoride yaşlanmayı geciktirmek için en önemli faktör beslenme olarak ortaya çıkmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenmeyi antioksidanlar ile desteklemek yaşlanmayı yavaşlatmaktadır. Bu durum zamanla ‘anti-aging beslenme’ ve ‘anti-aging besin’ kavramlarını ortaya çıkarmıştır. Bitkilerin veya gıdalar ile hazırlanan besin takviyeleri yani nutrasötiklerin anti-aging etkileri kullanılarak yaşlanma karşıtı birçok tedavi yolu ortaya çıkmıştır. Bir tedavi yöntemi olarak görülen anti aging besin takviyeleri ve nutrasötikler yaşam kalitesini iyileştirmektedir. Anti-aging besinlerin, telomeraz uzunluğuna etki etmesi, derinin koruması, mitokondri fonksiyonlarının koruması ve immun sistemin güçlü kalmasını sağlaması beklenmektedir. Bu bağlamda, yaşlanmanın oluşumda serbest radikal teorisi göz önünde bulundurularak, antioksidan takviyeler en etkili ve en popüler anti-aging besin takviyesi olarak görülmektedir. Bu takviyelerde genellikle polifenoller, resveratroller, D ve koenzim Q10 gibi vitaminler, selenyum, magnezyum, biotin gibi mineraller bulunmaktadır. Yaşlanma sürecini anlamak veya yaşlanmayı geciktirmek için birçok model organizma kullanılmıştır. Kullanılan model organizmaların seçimi, araştırma alanına ve sorulara bağlı olarak değişmektedir. Genetik ve yaşlanma üzerine çalışmalarda sıklıkla, meyve sinekleri (Drosophila melanogaster) organizması kullanılmaktadır. Sonuç olarak beslenmenin yaşlanma sürecindeki etkisi kaçınılmaz bir gerçektir. Antioksidan takviyelerine ek yeterli ve dengeli beslenmek yaşlanma sürecini yavaşlatmaya katkıda bulunmaktadır.
Yayın
Nefes egzersizleri ve obezite
(İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Yayınları, 2024) Öz, Ece; Günalan, Elif; Günebak, Çiğdem Tuba
Canlılığın temel fizyolojik aktivitelerinden olan nefes, obezite ile mücadelede de stratejik bir öneme sahiptir. Obez bireyler özellikle yüksek tat algısı eşikleri, düşük metabolizma hızları, hormonal disfonksiyonları, hedonik dürtüleri ve aşırı yeme arzuları sebebiyle lezzetli yiyecekleri, normal ağırlıktaki bireylerden daha fazla tüketme eğilimindedirler. Obezitenin bir önceki basamağı olan aşırı kiloluluk durumunda ise hedonik dürtülerin kontrol altına alınmasını sağlayacak müdahalelerin, obezitenin önlenmesinde önemli rol oynayacağı düşünülmektedir. Özellikle, vagus siniri stimülasyonu üzerinden parasempatik sinir sistemi aktivasyonunu hedefleyen burun nefesi egzersizlerinin, gerek enerji alımının azaltılması gerekse enerji harcamasının artırılmasına katkı sağlayabilme potansiyeli mevcuttur. Vagal afferentler, çoğunlukla tokluk sinyallerini bağırsaktan beyne ilettikleri ve iştahı kontrol altında tutmak için önemli olduklarından dolayı aşırı kilolu ve normal ağırlıktaki bireylerde obezite gelişiminin önlenmesine yardımcıdır. Ayrıca, bu egzersizler stres yönetimine katkıları sayesinde hedonik dürtülerin ve duygusal yemenin önüne geçebilme kapasitesine sahiptir. Öte yandan, obezitenin tedavisinde birçok yöntem kullanılıyor olmasına karşın, bireyin bütüncül sağlığında kullanabilecek en kolay, ulaşılabilir ve ekonomik yöntem olarak nefes çalışmalarının potansiyelinin yeteri kadar incelenmediği görülmektedir. Bu çalışmada burnundan nefes alabilen her birey tarafından uygulanabilecek nitelikteki yöntemler açıklanmış ve nefes egzersizlerinin obezite yönetimi modülasyonundaki rolü tartışılmıştır. Böylece, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni destekleyecek şekilde obezitenin önüne geçebilmek adına ekonomik, herkes tarafından uygulanabilecek ve beraberinde hem fizyolojik hem psikolojik katkılar sağlayan nefes egzersizlerinin kullanımına ilişkin farkındalığa katkı sağlanacaktır.
Yayın
Sosyal medyadan tabağa vegan yemekler ve potansiyel riskleri
(İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Yayınları, 2024) Yoldaş, Tuba; Kaya, Gözde Sultan; Parmaksız, Ayhan; Günalan, Elif
Amaç: Instagram sosyal medya platformunda paylaşılan vegan tariflerin besinsel içeriklerinin belirlenmesi ve vegan iddiası olmayan formlarıyla bu içeriklerin karşılaştırılmasıdır. Yöntem: Belirlenen tariflerin son 1 yıl içinde paylaşılmış olması, içeriğindeki gıdaların miktarların açık bir şekilde belirtilmesi ve standardizasyon kurallarına uygunluğu değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda, son 1 yıl içerisinde #vegan etiketli olarak paylaşılan ve içerik bilgisi detaylı olarak verilen köfte (n=12), pizza (n=9), kek (n=24), makarna (n=30), burger (n=6), kurabiye (n=21) ve brownie (n=18) tariflerine ulaşılmıştır. İçerik olarak bu tariflere eş olabilecek aynı sayıda omnivor tarif seçilerek tarif içerikleri Beslenme Bilgi Sistemi (BeBiS)’ne aktarılmıştır. BeBiS’den 100 gram porsiyon başına düşen makro- ve mikro besin öğelerinin miktarları SPSS 22.0 programında uygun istatistiksel testlerle analiz edilmiştir. Bulgular: Vegan köfte tarifleri, omnivor versiyonuna kıyasla daha yüksek karbonhidrat, diyet lifi, B9 vitamini ve magnezyum miktarlarına sahiptir (p< 0.05). Vegan köfte tariflerindeki kolesterol ve B12 vitamini seviyeleri omnivor versiyonuna göre önemli ölçüde daha düşüktür (p< 0.05). Vegan makarna tarifleri diyet lifi açısından anlamlı derecede daha yüksek değerlere sahiptir (p<0.05). Vegan makarna tariflerinde kolesterol, protein, B2 vitamini, B3 vitamini, B12 vitamini, kalsiyum, fosfor, demir, çinko miktarları omnivor tariflere göre daha düşüktür. (p<0.05). Omnivor pizza tarifleri kolesterol ve B9 vitamini değerleri vegan versiyonuna göre anlamlı derecede yüksektir. (p<0.05). Vegan olmayan kek tariflerinin kolesterol, protein, B2 vitamini ve B12 vitamini düzeyleri vegan tariflere göre daha yüksek bulunmaktadır (p<0.05). Vegan kurabiye tarifleri, omnivor tariflere göre anlamlı düzeyde daha düşük kolesterol, A vitamini, B2 vitamini, B12 vitamini ve omega-6 seviyelerine sahiptir (p<0.05). Vegan brownie tariflerinde kolesterol, A vitamini, B2 vitamini ve B12 vitamini omnivor tariflere göre önemli ölçüde daha düşük bulunmaktadır (p<0.05). Sonuç: Değerlendirilen vegan tarifler, vegan olmayan versiyonlarıyla karşılaştırıldığında daha yüksek diyet lifi içeriğine sahipken daha düşük B12 vitamini ve kolesterol içeriği bulunmaktadır. İyi planlanmış bir vegan beslenmede, gün boyunca farklı vegan gıdaların tüketilmesi, tamamlayıcı besin alımı nedeniyle optimal sağlığın sürdürülebilmesini sağlayabilir.