İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@İSTÜN, Üniversite mensupları tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Özel gereksinimli çocuğu olan ebeveynlerin anne- baba stresi, aile psikolojik sağlamlık ve umut düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
(Hüseyin Kanat, 2025) Kablan, Selvi; Keçeci, Berra
Bu araştırmanın amacı özel gereksinimli çocuğu olan ebeveynlerin anne-baba stresi, aile psikolojik sağlamlık ve umut düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Nicel araştırma yöntemi ve ilişkisel tarama modeli kullanılan bu araştırmada küme örnekleme metodu kullanılmış ve araştırmanın örneklemini 2024-2025 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Sultangazi ve Gaziosmanpaşa ilçesinde bulunan Millî Eğitim Bakanlığına bağlı özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine devam eden özel gereksinimli çocukların anne ve babaları oluşturmaktadır. Araştırmaya 332 anne ve baba katılmıştır; bunların 223’ü kadın, 109’u erkektir. Veri toplama aracı olarak; Anne- Baba Stres Ölçeği, Aile Psikolojik Sağlamlık Ölçeği Kısa Formu, Sürekli Umut Ölçeği ve Demografik Bilgi Formu kullanılmıştır. Verilerin 76 analiz süreci, SPSS 25.0 istatistik yazılım programı aracılığıyla yürütülmüştür. Araştırmada, normallik değerlendirilmesi çarpıklık ve basıklık katsayıları üzerinden yapılmış; betimsel istatistiklerin yanı sıra Bağımsız Örneklemler T-Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (Anova), LSD testi ve Pearson korelasyon analizi gibi çeşitli parametrik testlerden yararlanılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular, anne ve babaların demografik değişkenlere göre farklılıklar olduğunu göstermektedir. Kadın katılımcılar, erkeklere göre daha yüksek düzeyde aile psikolojik sağlamlık ve umut düzeyine sahipken, aynı zamanda daha yüksek stres yaşadıkları saptanmıştır. 0–6 yaş arası çocuğu olan ebeveynler daha yüksek umut ve psikolojik sağlamlık düzeyine sahipken daha düşük stres yaşadıkları saptanmıştır. Korelasyon ve regresyon analizleri; umut ve psikolojik sağlamlık arasında pozitif, stres düzeyi ile her iki değişken arasında ise negatif yönde anlamlı ilişkiler olduğunu saptanmıştır. Umut ve stres düzeyleri psikolojik sağlamlığın; aile psikolojik sağlamlığı ve stres düzeyleri ise umudun anlamlı olduğu belirtilmiştir. Araştırma bulguları, psikolojik sağlamlık düzeyinin ebeveyn stresini azaltmada önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Bu durum, psikolojik sağlamlığın önleyici ve koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinde öncelikli olarak ele alınması gereken bir değişken olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, ebeveynlerin umut düzeylerini artırmaya yönelik geliştirilecek müdahale ve programların, stresle baş etme becerilerini destekleyebileceği düşünülmektedir. Bu bağlamda, ailelere yönelik hazırlanacak psikoeğitim programlarının hem psikolojik sağlamlığı hem de umut duygusunu güçlendirecek şekilde planlanması, ebeveynlerin psikolojik iyi oluşlarını desteklemede etkili bir yaklaşım sunabilir.
Patterns of nutritional supplement use in Turkish handball players: Influence of sex and competition level based on the ais classification system
(MDPI Publishing, 2025) Mor, Ömer; Sanchez-Oliver, Antonio Jesus; Bayraktar, Bülent; Günalan, Elif
Handball is a sport that demands explosive movements and unique skills, and its popu larity has been rising in recent years. This study evaluated elite handball players’ nutri tional supplement (NS) use profiles and the differences in sex, competition level, and com petition type based on the Australian Institute of Sport (AIS) criteria. The data collection form contains questions about participants’ sociodemographic characteristics, training de tails, use of supplements, and related factors. Supplements were classified into A, B, C, and D classes according to the scientific evidence level of the AIS. The study involved 92 elite handball athletes, comprising 48 professionals and 44 amateurs, and included 37 fe males and 55 males. The most frequently used supplements among participants were magnesium (37.0%) (Group C—AIS), vitamin C (20.7%) (Group B—AIS), whey protein (19.6%), sports bars (19.6%), and vitamin D (19.6%) (Group A—AIS). Regarding sex dif ferences, a significant difference was observed only in Group C supplements, with male players using them more frequently than female players (p < 0.05). Professional athletes exhibited a significantly higher prevalence of supplement use, covering total, Group A, sports foods, performance supplements, and Groups B and C, relative to amateur players (p < 0.05). The results reveal that handball players have limited awareness of NS, empha sizing the need for training and consulting services.
Türk Kızılay İstanbul Aşevlerinde dağıtılan menülerin besin ögesi içeriklerinin değerlendirilmesi
(İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, 2025) Eryılmaz, Aleyna; Özel, Sude; Ergün, Özer; Günalan, Elif
Amaç Türk Kızılay’ın İstanbul aşevlerinde dağıtılan menülerin makro- ve mikro besin ögelerinin miktarlarının incelenmesi ve ulusal ve uluslararası otoritelerin belirlediği günlük referans alım değerlerini karşılamadaki yeterliliklerinin saptanması amaçlanmıştır. Yöntem Çalışmada, Türk Kızılay İstanbul aşevlerinden (n=6) edinilen 487 adet menüde yer alan reçetelerin makro- ve mikro besin ögesi içerikleri BeBiS (Beslenme Bilgi Sistemi) programı ile analiz edilmiştir. Elde edilen veriler Jamovi istatistik programına aktarılarak menülerdeki besin ögelerinin ortalama (x̄), standart sapma (SS), minimum ve maximum değerleri saptanmıştır. Ardından, menülerin besinsel içerikleri Türkiye Beslenme Rehberi-2022 (TÜBER-2022), Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ve Gıda ve İlaç İdaresi'nin (FDA) diyet referans alım değerleri ile karşılaştırılmıştır. Çalışmaya dâhil edilen kurumlar tek öğün yemek sağladıkları için, menü içeriğindeki besinsel bileşenlerin yeterliliği değerlendirilirken referans değerlerin 2/5’ini karşılamaları gerektiği dikkate alınmıştır. Bulgular Menülerdeki karbonhidrat, D vitamini, riboflavin, C vitamini, potasyum ve kalsiyum seviyelerinin TÜBER-2022, EFSA ve FDA’da önerilen günlük alım değerlerini karşılamada yetersiz olduğu saptanmıştır. Sonuç Aşevleri çoğunlukla yoksulluk içinde yaşayan yetişkinler, yaşlılar, özellikle de evsizler için birincil beslenme kaynağı görevi görmektedir. Elde edilen veriler bu kurumlardan gıda yardımı alan bireylerde özellikle mikro besin ögesi yetersizlikleri görülebileceğini işaret etmektedir. Aşevi menülerinin ulusal ve uluslararası otoritelerce belirlenen günlük referans alım değerleriyle uyumlu olması Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Açlığa Son hedefine ulaşmaya katkı sağlayacaktır.
Yapay zeka destekli diyet önerilerinin bibliyometrik analizi
(İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, 2025) Aladağ, Esra; Günalan, Elif
Amaç Bu çalışmanın amacı yapay zekâ (YZ) destekli kişiselleştirilmiş diyet sistemlerine ilişkin bilimsel literatürü eleştirel ve bibliyometrik yöntemlerle inceleyerek eğilimleri, uygulama örneklerini ve araştırma boşluklarını belirlemektir. Yöntem Son 10 yıllık süreçte YZ-destekli beslenme önerilerine ilişkin Pubmed, Scopus ve Google Akademik veri tabanlarında yayınlanan makaleler içerik, etkinlik ve güvenilirlik açısından eleştirel bir perspektiften incelenmiştir. Bibliyometrik analiz kapsamında ise Scopus veri tabanından “[AI-based] AND [nutrition] OR [diet] AND [recommendation]” arama koduyla ulaşılan ve 2016-2024 yılları arasında yayımlanan 24 makale VOSviewer yazılımı kullanılarak incelenmiştir. Bulgular YZ destekli beslenme önerilerinin diyabet, obezite, irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi metabolik hastalıklar ve yeme bozukluklarında sıklıkla kullanıldığı tespit edilmiştir. Eş-zamanlı kullanılan anahtar kelimelerin bibliometrik analizinde ise ontology, artificial intelligence, nutrition, deep learning, ai, machine learning, nlp ve random forest dikkat çekmektedir. Bu konuda en sık makale yayınlayan ve en çok atıf alan ülkeler Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Yunanistan olarak sıralanmaktadır. Sonuç YZ destekli kişiselleştirilmiş diyet sistemleri; mikrobiyom profilleri, genetik belirteçler, metabolik durum ve yaşam tarzı gibi bireye özgü verilerin entegrasyonu ile beslenme önerileri sunan yenilikçi bir alandır. Yapay zeka alanında kaydedilen tüm bu gelişmelere rağmen literatürde veri güvenliği, etik kaygılar, doğrulama eksikliği ve algoritma şeffaflığı alanlarında eksikliklerin olduğu ve kültürel beslenme alışkanlıklarının yeterince göz önünde bulundurulmadığı tespit edilmiştir. Gelecekte multidisipliner olarak planlanacak araştırmalarla bu eksikliklerin giderilerek alanın gerek bilim insanları gerekse klinisyenler arasında yaygınlaşması beklenmektedir.
Gıda ve beslenme bilimlerinde yüz analiz sistemlerinin kullanımı
(İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, 2025) Tartıcı, Gülser; Günalan, Elif
Teknolojinin son yıllarda hızla gelişmesi sağlık sektörüne de yansımış olup bu kapsamda hizmet alan ve veren kişilerin hayatını kolaylaştıran birçok dijital sağlık hizmeti gündeme gelmiştir. Bu hizmetlerden biri de yüz morfometrisinin ve ifadesinin değerlendirilmesiyle kişilerin beslenme durumları ve gıdaya yaklaşımlarının analizidir. Bu çalışmanın amacı, yüz morfometrisi ve yüz ifadesi analizi gibi yapay zeka temelli dijital ölçümleme tekniklerinin gıda ve beslenme bilimlerinde kullanım olanaklarını incelemektir. Bu amaçla Pubmed, Web of Science ve Google Akademik’de yayımlanan makaleler incelenerek konu potansiyel etkinlik, güvenilirlik ve etik açıdan değerlendirilmiştir. Yüz morfometrisi, yüz yapısının dijital olarak modellenmesini sağlayan; belirli anatomik noktalar üzerinden bireyin beslenme örüntüsüne dair ipuçları sunan bir tekniktir. Bu analizin özellikle fiziksel erişimi zor bölgelerde ikamet eden malnutrisyon riski yüksek kişilere uzaktan beslenme taraması yapabilme potansiyeli mevcuttur. Yüz ifadesi analizi ise gıda endüstrisindeki ürün geliştirme süreçlerinde tüketicilerin ürünlere yönelik duygusal yanıtlarının objektif ölçümünde kullanılabilmektedir. Böylece üreticiler, ürünleri piyasaya sunmadan önce potansiyel tüketici tepkilerini öngörerek duygusal yanıt temelli stratejik kararlar alabilirler. Özellikle nöropazarlama alanında kullanımı oldukça yaygınlaşan bu sistem sayesinde ürün tasarımı, ambalaj seçimi, gıdanın duyusal bileşenleri ve pazarlama stratejilerinin optimizasyonu sağlanabilmektedir. Ancak, bu analizlerde yaş, etnik köken, büyüme dönemleri, yüz kılları, estetik operasyonlar gibi beslenme durumundan büyük ölçüde etkilenen karıştırıcı faktörlerin dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca veri gizliliği, etik ilkeler ve analizlerin ticarileşme potansiyeline dair tartışmalar da bu süreçte dikkate alınması gereken önemli unsurlar arasındadır. Bu sebeple daha stabil ve güvenli dijital uygulamalara ve bu uygulamaları test edecek ileri çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Gelecekte, yüz analizi gibi dijital biyogöstergelere dayalı yaklaşımların yaygınlaşarak gıda bilimi ve tüketici davranışı araştırmalarında beslenme problemlerinin tanı ve teşhisinin yanısıra kişiselleştirilmiş beslenme uygulamalarına katkı sağlaması beklenmektedir.
























