Bir altkültür oluşumu: modern göçebelik

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2022

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Sanat ve Dil Araştırmaları Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Dergi sayısı

Özet

Obje hangi ölçek ve biçim içerisinde olursa olsun, insanlık tarihi boyunca var olmuş, gelişmiş, değişmiş ve evrilmiştir. Objeler ile kurulan üretimsel ilişki tasarımsal faaliyetin bir sonucudur. Tasarım temelde bir problemin çözümü içilen üretilen bir çözüm, bir fonksiyon içermektedir. Buna karşın objenin anlamı salt olarak sadece fonksiyondan değil, kullanım varlığı değerinden de gelir. Meta ergonomi, fonksiyon, estetik sorgulamalar içerdiği gibi sembolik yapılarda da var olur. Metada anlam, birikmek ve yığılmak suretiyle kültürü besler, kültürle birleşir. Tasarım bireyle, yaşayışla ve kültürle sürekli ilişki içerisindedir. Bu ilişki özlüğünü topluma naklettiği gibi toplumsal olanı da içine alır. Bu noktada kültürel nüve tasarımın özünü oluşturan paradigmalardan biri olarak ele alınır. Altkültür var olan genel yapıdan ayrılıklar gösteren fakat temel bağları koparmayan bir toplumsal ölçektir. Altkültürler yaş, köken, cinsiyet gibi oluşsal sebeplerle var olabildiği gibi; ekonomik değer, zevk, eylem vb. gibi tercihsel sebeplerle de oluşabilir. Kültürle ayrılamaz ilişki içerisinde olan tasarım sadece genel yapı ve kültür ile değil altkültürler ile de yakın ilişkiler kurmalıdır. 21. yüzyıl gerçekliği olarak yeni iletişim teknolojileri altkültürleri mekandan ve zamandan bağımsız hale getirmiştir. Tasarım paradigmaları konvansiyonel veri ile oluşturulduğunda zamanın ruhunun dışında kalmaktadır. Bu bağlamda günümüz gerçekliğinde tasarım anlayışının oluşturulması için zamanımızın kültürel yapısını oluşturan strüktüre göre hareket etmek gerekmektedir.
Regardless of its scale and form, object has always existed, developed, changed and evolved throughout human history. The productive relationship established with objects is a result of design activities. Design basically includes a solution or a function produced to solve a problem. In contrast, the meaning of object comes not only from its function but also from the value of its use. The commodity exists in symbolic structures as well as in ergonomics, function and aesthetic inquiries. Its meaning feeds and is integrated with culture by accumulating. Design is in a constant relationship with the individual, lifestyle and culture. As this relationship conveys its essence to the society, it also accommodates the social aspect. At this point, the cultural core is considered as one of the paradigms that make up the essence of design. Subculture is a social scale that differs from the current general structure, but does not completely break its fundamental ties. Subcultures can exist for natural reasons such as age, origin, gender, or they can be formed for preferential reasons such as economic value, pleasure, action, etc. Design, which has an inseparable relationship with culture, should establish close relationships not only with the general structure and culture, but also with subcultures. As a 21st century reality, new communication technologies have made subcultures independent of space and time. When design paradigms are created with conventional data, they do not fit in the time. In this context, it is necessary to act in accordance with the structure that constitutes the cultural structure of the present to create the understanding of design in today's reality.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Tasarım düşüncesi, Tüketim, Göçebelik, Gezginlik, Altkültür, Paylaşım

Kaynak

İDİL Sanat ve Dil Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

11

Sayı

92

Künye

Ardatürk, A. Ş. (2022). Bir altkütür oluşumu: modern göçebelik. İdil Sanat ve Dil Dergisi, 11(92), 597–606. 10.7816/idil-11-92-11